Ürün Kategorileri

2015 Eylül Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri

2015 EYLÜL KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

16 Kasım 2015                

 

Kısa vadeli dış borçlara ilişkin Eylül 2015 verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 16 Kasım 2015 tarihinde yayımlandı[1].

Kısa vadeli dış borçlar, temel olarak bankaların aylık döviz vaziyeti stokları, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredilerin izlendiği veri tabanı, ticari kredilere ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ithalat verileri ve Merkez Bankası aylık döviz vaziyeti kaynaklarından derlenmektedir.

Buna göre, kısa vadeli dış borç stoku Eylül 2015 itibarıyla 2014 yılsonuna göre %8,8 (~ 11,7 milyar ABD doları) azalmış ve yaklaşık 121,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir (Şekil 1). Aynı dönemde bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku %11,9 azalarak 84,4 milyar ABD dolarına, diğer sektörler kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku da %0,4 azalarak 36,5 milyar ABD dolarına gerilemiştir.

Şekil 1: Kısa Vadeli Dış Borç Stoku (1990:Q1- 2015:Q3, Milyon ABD Doları)

 

Kaynak: TCMB

 

Kısa vadeli dış borç stokunun %69,7’si bankalar kaynaklı borçlardan oluşmaktadır. Bankalar kaynaklı borçların %35,3’ünü ise krediler oluşturmaktadır. Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler 2015 yılı Eylül sonu itibarıyla yaklaşık 29,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, kısa vadeli kredilerde 2014 yılsonuna göre %38,2’lik bir daralma yaşandığı anlamına gelmektedir. Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı, banka mevduatları ve TL cinsinden mevduatları, sırasıyla, %15,5, %19,1 ve %6,7 oranında artmıştır (Tablo 1).

Diğer sektörlerin yurt dışından sağladığı kısa vadeli borçlar ise 2014 yılsonuna göre %0,4 oranında azalarak 36,5 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.

Tablo 1: Kısa Vadeli Dış Borç Stoku (2012:Q1- 2015:Q3, Milyon ABD Doları)

 

Kaynak: TCMB

 

Kısa vadeli dış borç stokunun borçlu bazında dağılımı incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün borcunun Eylül 2015 itibarıyla, 2014 yılsonuna göre %14,1 oranında azaldığı ve 15,4 milyar ABD dolarına gerilediği görülmektedir. Kısa vadeli dış borç stokunun %87’sini oluşturan özel sektörün kısa vadeli dış borç stoku ise 2015 yılı Eylül sonunda, 2014 yılsonuna göre %7,9 oranında (9,1 milyar ABD doları) azalmış ve 105,5 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.

Alacaklı bazında dağılım incelendiğinde ise özel kredi alacaklıların %58,4’ünü oluşturan parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçların 2015 yılı Eylül sonu itibarıyla, bir önceki yılsonuna göre %14,9 oranında azaldığı ve 70,5 milyar ABD dolarına gerilediği görülmektedir. Aynı dönemde parasal olmayan kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar ise %3,7 oranında artmış ve 47,3 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2015 yılı Eylül sonu itibarıyla 2,9 milyar ABD doları olan tahvil ihraçlarının 2014 yılsonuna göre %31,1 oranında daraldığı görülmektedir.

Kısa vadeli dış borç stokunun 2005-2015Q3 dönemindeki döviz kompozisyonu incelendiğinde, 2005 yılına kıyasla yaklaşık 8 yüzde puan azalmakla birlikte, ABD dolarının payının, euro ve diğer dövizlere göre daha yüksek olduğu görülmüştür. 2015 yılı Eylül sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun %51,7’si ABD doları, %30,5’i euro, %14,8’i TL ve %3’ü de diğer döviz cinslerinden oluşmaktadır (Şekil 2).

 

Şekil 2: Kısa Vadeli Dış Borç Stokunun Döviz Kompozisyonu, % (2005 – 2015:Q3)

 

Kaynak: TCMB

 

Son olarak kısa vadeli dış borç stokunu kalan vadeye göre değerlendirmek gerekirse 2015 yılı Eylül sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış kısa vadeli dış borç stokunun 170,7 milyar ABD doları olduğu görülmektedir. Söz konusu stokun yaklaşık %53,8’i özel bankaların borçlarından oluşmaktadır. 32,1 milyar ABD dolarlık kısmı ise Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün, yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşmaktadır. Kalan vadeye göre dış borç stoku borçlu bazında ele alındığında, özel sektörün %86,7’lik oran ile en büyük paya sahip olduğu tespit edilmiştir. Kamu sektörü ve Merkez Bankası’nın payları ise sırasıyla, %12,9 ve %0,4’dir.


[1] TCMB, her ay verileri geçmişe dönük revize ettiği için bilgi notlarında yer alan tablolardaki eski yıllara ait veriler farklılık gösterebilmektedir.